Blogger tarafından desteklenmektedir.

Derviş Baba, deliler, abdallar, meczuplar,aşıklar Kahvehanesi

Kafamda kurduğum ütopyaya sahip olamayacağım hikayesi bitti. Artık İstanbol'un keşmekeşinde benim de naçizane bi dünyam var.
Vodina cadddesini bilir misin hafız hani  Fener taraflarında ki olan , he işte o caddenin başlarında hemen , böyle siyah bi tabelası var seni o karşılıyo gördüğü ilk yerde,  kafasını uzatan minik bi kız çocuğu gibi sanki.


Bahçe kapısından içeri girdiniz karşınızda havada asılı duran bir bisiklet var renklisinden ; sağ tarafta ise yukarı çıkan bi merdiven ; merdiveni de açıklayacağım...  Orda oturan biri var adını sonradan öğreniyorum Yaşar Ağabey. İçeri giriyosunuz bi loşluk ve sessizlik hakim, sanırsınız herkescikler mahsus susmuş müziği kesmek istemiyo. Gözleriniz nereye baksa takılacak bi şeyler buluyo mutlaka. Tavana bakıyosunuz  sonra  kafanızı indiriyosunuz çünkü boynunuz emrediyo sonra tekrar ediyo bu döngü.Tavanda göğün yüzü var ama mavi değil , yıldızlar var herbiri farklı farklı ama parlamıyolar.

(Fotoğraf Alıntı)

Arkada çalan Itri yi dinliyorsun bi süre. Sonra düşünüyosun hangisiyim diye? Deli miyim? Belki... Abdal mı ? Zannetmem... Peki ya meczup ? Yok ya... O zaman aşık ? he işte tam o sırada orta Türk kahven  geliyo yanında lokumu . Itri  adını bilmediğim bi isime bırakıyo yerini keşke "haleyli" ya da"farjad" çalsa diye iç geçiyorum.Çalmıyo ama her şey mükemmel olacak diye de  bir şey yok sonuçta.Duvarlarda çiniler,silüetler dolu dedim ya nereye baksanız bir şey mutlaka buluyosunuz.











Sağ daki merdiveni unutmadım anlatıyorum şimdi ; Derviş babanın üst katı varmış (çıkmadığım) orda hayrına Almanca, Fransızca,Arapça... Saksafon, Ney...ve bir sürü sanat öğretilirmiş hem de gönüllüler tarafından. Her şeyi gönüllüler yaparmış hatta Derviş baba nasıl kurulmuş biliyor musun hafız? 2009 da Sulukule yıkımından sonra dışarda kalanlara , çaresizlere ve bilhassa delilere ev sahipliği yapmak için.Ben içeri girerken orda oturan Yaşar ağabey varya 42 yıldır nefes alan 5 yaşında bir çocukmuş. Hatta başkaları sohpet edebilme fırsatı bulmuşlar onunla ben o fırsatı ilk seferimde yaratamadım... Yaşar ağabey ile sohpet eden bir ablamız şunları yazmış buralara ""İçim yanıyor" dedi Yaşar, niye dedim "Biber yedim" dedi.."  

(Fotoğraf alıntı) (Yaşar ağabey sağda oturan)

Mahsunu bilir misin hafız? Hani reisin teknesini çarpan; hani arkadaşı Sarı soğuktan ölünce mezarına Rakı döken, hani bi fahişeye aşık olan...Aklıma o geliyo hafız, Derviş Baba Mahsunlar için kurulmuş,

 VAR OLSUN! 














0 Comments :

Yorum Gönder