Blogger tarafından desteklenmektedir.

Mavi Gözlü bir adam

Şöyle bir düşününce Hafız, oturup şiir ezberlemeyi sevmiyorum ama okumayı çok... Lakin bazı vakitler oluyo birden dökülüyo şiir ağzımdan psikolojide buna bir şey diyolardı ama gel gör ki hatırlamıyorum.Daha da derine inince bu ağzımdan dökülenlerin çoğunun bir dev'e ait olduğunu farkediyorum, mavi gözlü bi dev'e..



Geçen hafta 53 yıl olmuş gideli , Vera 53 yıl önce son kez böyle bakmış sevdiceğine.

Biliyo musun Hafız Vera ile tanıştığında Nazım, hemen oracıkta aşık olmuş, zaten bizim ki ayran gönüllü biliyosun ama evliymiş Vera hem de bir kız çocuğu varmış , bunlar engel olmamış Nazım'a ve evlenmişler 1959'da.Bundan sonra tüm şiirleri Verayı anlatmış bize.Her yerden sevgisini yazmış Nazım Vera'ya.Hatta son şiirinde bile "Vera" der bizimki.Tanışmaları ,evlenmeleri derken 8 yılı devirmişler birlikte.Bir sabah Nazım "acaba Türkiye'den bir haber mi var diyerek" posta kutusuna yönelirken yığılıp kalmış olduğu yerde.Vera'da yığılmış, dünyanın tüm yükü de Vera'nın üzerine... Kimseyi sevmemiş Vera Nazımın ardından , 2001 de Moskova'da yummuş gözlerini...

Vera bizimkinin ardından bir kitap yazdı , kitap Nazım ve Vera'nın anılarıyla dolu.İçlerinden en sevdiğim ve aynı zamanda en hüzünlüsü de şu:

Bir keresinde şöyle dedi bana: ‘Geçenlerde şiirlerimin İzlandaca çevirilerini gönderdiler... Şaşılacak bir şey... Ama Türkiye’de yayımlamıyorlar beni. Zaten yayımlasalardı da, o şiirleri kendileri için yazdıklarım okuyamayacaklardı, çünkü okuma yazmaları yok...’


Nazım sevdi Vera'yı , Münevveri, Piraye'yi ve Nüzhet'i. Evet hepsini sevdi Nazım, inan ki sevdi, düşün ki açsın ölesiye açsın hem de, önüne dünyaları serseler yiyeceksin. Gelir önüne yiyecekler 5 dilim ekmek ya yersin ya yemez doyarsın. Nazım da doymayacak gibiydi ama...

Sene 1938 iken Nazım Bursa cezaevinde yatmaktadır. Bir gün dayısının kızı ziyarete gelir orada aşık olur Nazım, kızın adı Münevver. Fakat evlidir hanım kızımız sence bu engel midir Nazıma?

1950 yılında af çıkar Nazım serbest kalır ve evlenirler. Aradan 1 yıl geçer oğulları dünyaya gelir. Mehmet.Nazımın kopyasıdır.Gözleri mavi , saçları sarı... O yıl Nazım bir sürat teknesiyle memleketten gitmek zorunda kalır ve son durağı Moskova olan bir yolculuğa çıkar.Nazım yazar birsüre hem oğluna hem karısına.Münevver de yazar hem de ne yazmak bir mektubu vardır ki Münevverin bizimkine, Nazım'ın ağzından dinlediğinde ağlarsın Hafız.

Yıllar sonra Nazım ile Münevver bir otel odasında biraraya gelirler.Lakin o sıralar Nazımın gönlü bir başkasındadır. Öğrenir Münevver bunu bir süre sonra da oğlunu alıp Fransaya yerleşir.1998 yılında gözlerini bir Fransızın karısı olarak yumar o güzel kadın.

Bir mektup , bildiğin mektup işte. Nasıl böyle güzel bir şiire döner? Burda Nazımın mıdır maharet ?
Yoksa aşık bir kadının mı?


Nazım Hikmet Ran 1935 yılında kimselere haber vermeden evlenir lakin o aşkı anlatacak kelimeler ben de yok Hafız. Bu adam 17 yıl boyunca .kızıl saçlı bir kadına 581 tane mektup yazdı.

2 Temmuz 1933 günü şunları demiş bizim mavi gözlü;

Ben içerideyim işte. Yalnızım. Seni düşünüyorum. Seni nasıl iyi, nasıl harikulade düşünüyorum bilsen! “Sevmek mükemmel iş delikanlım”.

3 Haziran 1963 günü gitti ya Nazım Ağabey artık her sene o gece her bir taraf leylak ve tomurcuk kokuyor.

Bu dünya Nazım Ağabey, he işte bu dünya dönüyorsa senin gibilerin yüzü suyu hürmetine dönüyor.

    VAR OL !

0 Comments :

Yorum Gönder