Çernobil'e Gitmek!
Sene bilmem kaç… İlkokulda falanım herhalde. Babamdan duydum
ilk adını. Anlattı biraz işte.. Şu şeyden bahsetti bir bakan varmış Türkiye de
radyasyon Karadeniz’i etkileyince halkın doğal olarak orda yetişen ürünlere de
korkusu varmış.
Bizim bakan amcamız da çaydan korkan halkı rahatlatmak adına ya
da başka bir amaçla çay içmiş televizyonda mı ne yanlış hatırlıyor da
olabilirim. Hatta şimdi baktım da Turgut Özal yani dönemin başbakanı aynen şunu
demiş “Radyoaktif çay daha lezzetlidir.” Aynen ağabey aynen haklısın… Afiyet
olsun…
Daha sonra Şerife hocam vardı Sosyal Bilgiler öğretmeniydi.
O bahsetti derste Çernobil’den. İkinci kez ondan işittim adını. 20. Yüzyılın en
büyük felaketi. Çernobil. Biraz hatırlatmak gerekirse eğer SSCB yönetiminde
bulunan Kiev yakınlarında ki Nükleer Reaktörlerden 4 numaralı olanı patladı ve
patlamayla birlikte iki bin ton ağırlığındaki kapağı uçtu.
Reaktörden kontrol edilmesi imkânsız bir şekilde etrafa
radyasyon yayılmaya başladı ve oraya en yakın yerleşim birimi olan ve SSCB’nin
komünist düzenin mükemmel olduğunu kanıtlamak amacıyla kurduğu, reaktörde
çalışanların yaşadığı Pripyat şehri kısa sürede boşaltıldı.
Reaktörde oluşan yangını söndürmek için ise canlarını hiçe
sayarak orda bulunan itfaiye görevlilerine tüm dünyanın ama abartısız tüm dünyanın
minnet borcu olmalıdır. Havada ki radyasyon, bulutlar sayesinde tüm dünya
üzerine yayılma eğilimi göstermişlerdir. Hatta Kanada ve Japonya ya kadar. Patlamanın
Hiroşima ya atılan atom bombasından 200 kat daha büyük etkiye sahip olduğu
açıklanmıştır. Japonya ve Kanada bile etkilenirken arasında sadece Karadeniz
bulunan Türkiye’nin etkilenmemesi imkânsız denecek kadar küçük bir ihtimaldi.
Nitekim etkilenmiştir de çay ve fındık tüketimi öylesine düşmüştür ki müthiş
bir yönetim emsali ile okullarda çocuklara bedava fındık
dağıtımı başlamıştır. Gerçekten harikulade bir yönetim biçimi.
dağıtımı başlamıştır. Gerçekten harikulade bir yönetim biçimi.
2018 de Gießen de tanıştığım Ukraynalı bir arkadaşım vardı. O davet ettiğinde bizi Ukrayna’ya aklımdan sadece Çernobil geçiyordu. İnan ki Odessa da ki kızlar falan ikinci plandaydı. Hemen sazanlamasına atlayıp aslında ben buraya gitmek istiyorum dediğimde Katya’nıın benim isteğimi pek önemseyeceği geçmemişti aklımdan. O ülkesine döndükten kısa bir süre sonra bana bulduğu ucuz Ukrayna biletlerini ve Çernobil tur biletlerini attı. İş ciddiye bindikten sonra daha da karmaşıklaştı. Beraber gitmek istediğim arkadaşım ve beni çevremiz ara ara korkutmaya ve nasihat vermeye başladı. Neymiş hala radyasyon varmış tehlikeli olabilirmiş, kanser olabilirmişiz. Sanki Çernobil dışında bu ihtimaller yokmuş gibi. 3 kere vazgeçiş ve 4 kere karar kılmanın ardından Dortmund’da Liviv uçağını beklerken bulduk kendimizi. Yaklaşık bir hafta içinde Sırasıyla Liviv, Ternopil, Odessa , Kiev de bulunduk ve sabahın 7 sinde kendimizi tur otobüsünün içinde Çernobil’e giderken bulduk.
Chernobly Tour adında ki şirket için internetten rezervasyon yapıp bir miktar para transferi yaptık. Aslında ekstra ücret ödeyerek ölçüm cihazı ve yemek te satın alabilirdik fakat müthiş ileri görüşlü arkadaşım ne gerek var diyerek bunu yapmamış. Bütün tur boyunca 4 tane İspanyol’un peşinde dolanıp durduk ölçüm cihazları olduğu için. İtalyan milleti kadar olmasın bunlardan da pek hoşlanmam.
Öncelikle bizi Kiev den aldılar ve orda geri kalan parayı
ödedik. Yaklaşık 1 buçuk saat yol gittikten sonra bir kontrol noktasında durduk
ve orda yoklama benzeri bir şey yapıldı. Daha sonra biraz daha ilerleyip tekrar
durduk burada da ilk radyasyon ölçümüne girdik. İki farklı otobüs vardı
birsinde rehber Rusça diğerinde İngilizce konuşuyordu. Bizim rehberimiz gayet
heyecanlı bir ağabeyimizdi ve ilk durağımız bir köy oldu. Bırakıyorum oranın
fotoğraflarını buraya. Dediğine göre 15 kere falan gelmiş buraya fakat
patlamadan önce orda olan ilkokulu hala bulamamışlar.
E tabii şeyi de sorduk yahu abi biz geldik buraya eyvallahta
gerçekten radyasyon vücudumuza girer mi? Ölür müyüz abi biz? Adamın
yalancısıyım havada hala radyasyon var ama bu insan sağlığını tehlikeye atacak
düzeyde değil. Bu radyasyonun vücuda girebilmesi için yerlerde yuvarlanmamız ve
toprağın bedenimize temas etmesi gerekiyormuş. Zaten mümkün oldukça hiçbir şeye
dokundurtmuyorlar.
İlerledikçe Ukrayna sınırlarında bulunan son Lenin heykelini
de gördük. Çernobil turları pahalı ve onlar için kötü hatıraları canlandırdığı
için Ukrayna vatandaşları tarafından pek tercih edilmiyormuş. Lenin heykeline
bu yüzden olsa gerek hiç zarar gelmemiş gerçi Ukraynalılar girse bile kontrol
altında olduğu için kimse bir şey yapamaz. E tabii bunu birde ticari boyutu var…
Odessa da sahilde tanıştığımız bir grup insan vardı her şey güzel ve keyifliyken bizden o gece onların misafiri olmamızı istediler benim yarın Çernobil’de olmamız gerek dememle kadınlardan birisinin gözleri doldu. O eğlenceli kadın birden dibe çöktü ve ağzından orda doğduğu ve orada hayat olmadığı çıktı. Oraya gitmeyin dedi. O an bir kez daha anladım ki her şey değişiyor ama her şey değişimin kendisi bile değişiyor fakat acı baki kalıyor. Buradan o ablamıza da saygılar…
Son olarak patlayan reaktörün oraya kadar götürdüler bizi. Şunu söylemeden etmeyeyim Çernobil’in bazı yerlerinde aktif çalışan işçiler var bunlar 15 gün çalışıp 15 gün tatil yapan işçilermiş. Yani sizin yapacağınız 1 günlük tur emin olun ki sağlığınıza etki etmez. Yemek yemeden önce ve tur biterken de yapılan kontrollerle 3 kere radyasyon kontrolüne giriyorsunuz. Bugüne dek sadece 1 kişi geçememiş o taramadan. Onu da radyasyon olan kıyafeti özel bir suda yıkanıp öyle çıkartmışlar şehirden.
Son olarak diye diye bitiremeyeceğim sanırım. Velhasıl kelam
hayallerimin ortasındaydım fakat hiç mutlu değildim. Her şeyini geride bırakıp
giden o insanların eşyalarına bakınca ağlamak gelmedi içimden desem yalan olur.
Dikkat ettiğim bir diğer nokta ise biz neredeyse hiç fotoğraf çektirmedik zira trajedi
bir felaketin kalıntıları arasında gülerek poz vermek çok saçma fakat diğer
insanlar gayet de eğlenceli görünerek gezip fotoğraflar çektiriyordu. Ya biz
fazla duygusalız ya da onlar fazla öküz bence ikinci seçenek.
Hayatımda kullandığım en anlamlı 70 euro idi diyebilirim. Aşağıya tur şirketinin web sitesini bırakıyorum umarım iş görür. Teşekkürler ki ne teşekkürler her kim bunu tecrübe etmeme yardım ettiyse…
Şirket : https://chernobyl-tour.com/
0 Comments :
Yorum Gönder